ÜYE GİRİŞİ ÜYE OLMAK İÇİN ALTTAKİ LİNK İ TIKLA

SERİNHİSAR

DENİZLİ İLİ SERİNHİSAR İLÇESİ
SERİNHİSAR İLÇE TANITIM
serinhisar
denizli serinhisar 
serinhisar denizli

 SERİNHİSAR İLÇE TARİH
 COĞRAFİ KONUM Yatağan, Denizli ili sınırları içinde bulunmaktadır. Yerleşke Çal Dağı'nın güney eteklerine kurulmuş, kuzeyinde Çal Dağları, kuzeydoğuda Elma Dağı, kuzeybatıda 2571 rakımlı Honaz Dağı ve Kara doru tepeleri, güneyde ise Acıpayam Ovası ile çevrilidir. Kasaba toprakları %60 ormanlık, %13 yayla, %27 ovadır. Tarımsal arazilerin % 25'i sulanabilir,%75'i sulanamayan arazi olmakla birlikte meraların bir kısmı yayla olarak kullanılmaktadır, diğer kalan kısımları da ormanla kaplıdır. İklim ve bitki örtüsü olarak; Akdeniz iklimi ve karasal iklim hakimdir. Yazları sıcak ve kurak, kışları sert ye soğuk geçen karasal iklim hüküm sürmektedir. Ortalama olarak bir m2'ye 325 m3 yağmur yağar. Kar yağışı normal olup, sıcaklık 35 santigrat derece ile 7 santigrat derece arasında seyreder. Kasaba merkezi; 585-09 Nolu karayoluna (Denizli-Antalya) 7 km mesafede, Serinhisar ilçesine 7 km, Denizli’ye 42 km mesafede kurulmuş olup rakım 950 m’dir. 
TARİHCE Beldenin kuruluşunda akıncı beylerinden Osman (Yatağan baba adıyla bilinmektedir) isimli şahıs, zamanın Konya sultanı tarafından yörenin fethi için görevlendirilmiştir. Bölgenin hakimiyeti 1429 yılına dek yöredeki Türkmen beylikleri idaresinde olsa da 1429 yılında Osmanlı idaresine girmiştir. Tarihsel açıdan bu dönemde yöredeki demircilik önem kazanmış ve İstanbul'un fethinde kullanılmak üzere yatağan adlı bıçaklar yapılmıştır, ayrıca yine İstanbul'un fethinde kullanılmak üzere barut imal edilmiştir. Ancak bu dönemden sonra önemi azalan yöre hakkında Osmanlı kaynaklarında rastlanan bilgiler günlük zaptiye bilgilerinden öteye geçmemekle birlikte 18. ve 19. yüzyıllarda beldedeki medrese önem kazanmıştır. Artık küçük bir 
Anadolu kasabası olan Yatağan, tarihsel öneminden yukarıda bahsedildiği gibi demircilik ve el sanatları alanında tüm Türkiye'de bilinen bir markadır. Beldede hemen hemen her ev bir atölye konumdadır ve halkın büyük çoğunluğunun uğraşı konumundadır. Sadece bıçak ve çakı imalatı ile sınırlı kalınmamış ürün çeşidi artırılmıştır. Halen çekiç, tarla araçları, bağ makası, koyun makası ve benzeri ürünlerde farklı boylarda üretim yapılmakta ve satılmaktadır. Tarihsel öneminden bahsettiğimiz yatağan bıçağı ve benzeri kılıç ürünleri ise sınırlı sayıda ve sipariş üzerine yapılmaktadır. Beldenin ekonomik olarak yükünü sırtlayan bu el işi ürünlerin pazarlanması için kooperatifler (Türkiye'nin üçüncü kooperatifi 1951 yılında kurulmuştur) ve ve yine ülkemizde az sayıda kurulan ortak kullanım atölyelerinin üçüncüsü 1995 yılında kurularak dönemlerinin teknolojileri getirilmiş ve ayrıca bu ata yadigarı mesleğe katkı sağlamak amacıyla belki de Türkiyede bir beldeye ilk defa bir EML (Endüstri Meslek Lisesi) kurulmuştur ve son 15 yılda da beldenin ve ürünlerin tanıtımı için festival düzenlenmektedir. Festival alanı olarak ise Kefe Yaylası kullanılmaktadır.
 1700 lü yılların ortalarında Konya’dan sonra ikinci büyük eğitim merkezi olan Acıpayam ovasında 30 kadar tekke ve zaviye bir o kadar da medrese bulunmaktadır. Bölgede bulunan en büyük medrese Yatağan’daki Büyük Medresedir. 1925 yılına kadar faaliyetlerini sürdüren Büyük Medrese İstiklal savaşından sonra da faaliyetlerini sürdürmüştür. Tevhidi tedrisat kanununun çıkmasıyla eğitimine son vermiştir. Cumhuriyetimizin ilanında sonra bölgemizde okullaşma ilk olarak yine kasabamızdan başlamıştır. 1929-1930 eğitim öğretim yılında Namık Kemal İlkokulu eğitim hizmetine başlamıştır. 1966-1967 Öğretim yılında kasabamızda “Yatağan Ortaokulu” olarak ortaokul eğitim öğretimine başlamış 1983-1984 Eğitim öğretim yılında okulumuzun adı